takri̇r

listen to the pronunciation of takri̇r
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Ağzından anlatmak
(Hukuk) Önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme
(Osmanlı Dönemi) Siyasî nota
(Osmanlı Dönemi) Resmî olarak yazı ile bildirmek
(Osmanlı Dönemi) İyi ifade etmek. Bildirmek
(Osmanlı Dönemi) Yerleştirmek. Kararlaştırmak. Yerini belirtmek
(Osmanlı Dönemi) Tapuda, mülkünü başkasına sattığını bildirmek
takrir
Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme
takrir
Ders verme
takrir
Önerge
takrir
Anlatma, ders verme
takrir
(Osmanlı Dönemi) iyi ifâde etmek, bildirmek ağzından anlatmak, yerleştirmek, kararlaştırmak, yerini belirtmek
takrir
Yerleştirme, yerleştirilme
takrir
Anlatma, anlatış, ders verme: "Dersi kitaptan mı takip ediyorlar, yoksa takrirden mi?"- H. Taner. Önerge
takrir
Anlatma, anlatış, ders verme
takrir etmek
Ders anlatmak
Dörtlü Takrir
7 Haziran 1945'te Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan tarafından meclise sunulan ünlü bildiri
takri̇r