She tried hard to imitate Mariah Carey but failed.
- O Mariah Carey'yi taklit etmek için sıkı çalıştı ama başarısız oldu.
If something is fashionable, everyone wants to imitate it.
- Eğer bir şey modaysa, herkes on taklit etmek ister.
I like to mime President Bush.
- Başkan Bush'u taklit etmeyi seviyorum.
It was the first time I mimed the teacher and I made all the students laugh.
- İlk kez öğretmeni taklit ettim ve tüm öğrencileri güldürdüm.
He imitated the works of Van Gogh.
- Van Gogh'un eserlerini taklit etti.
I think it's very difficult for an Englishman to imitate a real American accent.
- Sanırım bir İngiliz için gerçek bir Amerikan aksanını taklit etmek zordur.
This fraud impersonated a doctor.
- Bu taklitçi bir doktoru taklit etti.
This imposter impersonated a doctor.
- Bu taklitçi bir doktoru taklit etti.