AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.
- I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.
Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı.
- Tom looked around to make sure nothing else was happening.
Kaza ne zaman meydana geldi?
- When did the accident take place?
O olay hakkında endişelenmenize gerek yok.
- You don't need to worry about that happening.
Tom'un o olay hakkında endişelenmesine gerek yok.
- Tom doesn't need to worry about that happening.
Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.
- The wedding will take place on Saturday.
Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek.
- The next meeting will take place in a few days.
Bunun olmasını engellemeye çalışmalıydım.
- I should've tried to prevent this from happening.
Sana bir şey olmasını istemiyorum.
- I don't want anything happening to you.
... a revolution is taking place. ...
... i don't know ing that this was also taking place in africa makes a extra ...