taking place

listen to the pronunciation of taking place
İngilizce - Türkçe
vaki
husul
yer alan

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem. - I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.

take place
meydana gelmek
taking place.
yer alıyor
take place
cereyan etmek
take place
olay (bir yerde) geçmek
take place
vuku bulmak
take place
geçmek
happening
{f} ol
happening
olmak

Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı. - Tom looked around to make sure nothing else was happening.

take place
olmak
take place
meydana gel

Kaza ne zaman meydana geldi? - When did the accident take place?

happening
olay

Bu gerçek bir olaydır. - This is an actual happening.

O olay hakkında endişelenmenize gerek yok. - You don't need to worry about that happening.

take place
yer bulmak
take place
gerçekleşecek

Düğün, önümüzdeki bahar gerçekleşecek. - The wedding will take place next spring.

Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek. - The next meeting will take place in a few days.

take place
yer alması
happening
{i} hadise
happening
{i} olma

Keşke böyle şeylerin olması dursa. - I wish things like this would quit happening.

Tom bunun olmasını durdurmaya çalıştı. - Tom tried to stop it from happening.

happening
{i} olay, vaka
happening
tiyatro kısmen ve irticalen sahneye konan ve seyircileri şaşırtmak gayesini güden oyun
happening
happen ol
happening
{i} doğaçlama
take place
olmak, meydana gelmek, vuku bulmak; geçmek: Their marriage took place on a Friday. Onların nikâhı bir cuma günü kıyıldı. The story takes
İngilizce - İngilizce
Present participle of take place
occurring, happening
take place
To happen, to occur
taking place.
happening
take place
happen, occur
take place
come to pass; "What is happening?"; "The meeting took place off without an incidence"; "Nothing occurred that seemed important"
taking place

    Heceleme

    tak·ing place

    Türkçe nasıl söylenir

    teykîng pleys

    Telaffuz

    /ˈtākəɴɢ ˈplās/ /ˈteɪkɪŋ ˈpleɪs/

    Videolar

    ... a revolution is taking place. ...
    ... will be held accountable. And I am ultimately responsible for what's taking place there ...