Tom kasten aldatıcı oluyor.
- Tom is being deliberately deceptive.
O benim mesajlarımı açtı ve kasten onları görmezden geldi.
- She opened my messages and ignored them deliberately.
Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
- Police think the fire was deliberately lit.
O, camı kasıtlı olarak kırdı.
- He deliberately broke the glass.