Keşke eşyaları bana atmaktan vazgeçsen.
- I wish you'd quit throwing things at me.
Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.
- Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
O, bıçak fırlatma konusunda bir uzmandır.
- He's an expert at throwing knives.
Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı.
- He lost his cool and started throwing things.