take place

listen to the pronunciation of take place
İngilizce - Türkçe
meydana gelmek
cereyan etmek
olay (bir yerde) geçmek
olmak
meydana gel

Kaza ne zaman meydana geldi? - When did the accident take place?

yer bulmak
geçmek
gerçekleşecek

Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek. - The next meeting will take place in a few days.

Düğün cumartesi günü gerçekleşecek. - The wedding will take place on Saturday.

olmak, meydana gelmek, vuku bulmak; geçmek: Their marriage took place on a Friday. Onların nikâhı bir cuma günü kıyıldı. The story takes
vuku bulmak
yer alması
take place in
-de/da yer almak
take place of
yer almak
take place for an armed fight
çatışma çıkmak
take place in literature
literatürde yer almak
take place in the scope of
kapsamında yer almak
take one's place
yerini almak
take somebody's place
yerine geçmek
take someone's place
birinin yerini işgal etmek
take someone's place
yerini doldurmak (birinin)
take something's place
bir şeyin yerini işgal etmek
take the place of
birinin yerine geçmek
Take place.
yer almak
take a place by surprise
beklenmedik bir saldırı/baskın ile bir yeri ele geçirmek
take s.o.´s/s.t.´s place
1. birinin/bir şeyin yerini doldurmak. 2. birinin/bir şeyin yerini işgal etmek
take the first place
Başta gelmek, önem arz etmek, ilk sırada gelmek

Our guest's satisfaction takes the first place for us.

take the place of
yerine geçmek
to take place
cereyan etmek
to take the place of
yerini almak
(accident) to take place
kaza meydana gelmek
(accident) to take place
kaza olmak
corrosion take place
pasın oluşması
take a place by
beklenmedik bir saldırı/baskın ile bir yeri ele geçirmek
take a place by storm
ask. şiddetli bir hücum yaparak bir yeri almak/ele geçirmek
take an important place
önemli yer tutmak
take one's place
yerini almak (kendi)
take pride of place
en yüksek mevkiye gelmek
take pride of place
başa geçmek
take smb.'s place
yerine geçmek
take the first place
birinci sırayı almak
take the place of
-in yerine geçmek, -in yerini almak: These new machines are taking the place of the old ones. Bu yeni makineler eskilerin yerine geçiyor
take the second place
ikinci sırayı almak
take the third place
üçüncü sırayı almak
İngilizce - İngilizce
To happen, to occur
happen, occur
come to pass; "What is happening?"; "The meeting took place off without an incidence"; "Nothing occurred that seemed important"
take one's place
fill one's shoes
take someone's place
fill someone's shoes
take the place of
replace someone else
take place

    Türkçe nasıl söylenir

    teyk pleys

    Telaffuz

    /ˈtāk ˈplās/ /ˈteɪk ˈpleɪs/

    Etimoloji

    [ 'tAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English tacan, from Old Norse taka; akin to Middle Dutch taken to take.

    Videolar

    ... more--any more, essentially, violations of human rights take place on the streets of ...
    ... them. So there's something about us that wants to have vulnerable moments not take place ...