take one's place

listen to the pronunciation of take one's place
İngilizce - Türkçe
yerini almak (kendi)
yerini almak
take place
meydana gelmek
take place
cereyan etmek
take place
olay (bir yerde) geçmek
take place
vuku bulmak
take place
geçmek
take somebody's place
yerine geçmek
take someone's place
birinin yerini işgal etmek
take someone's place
yerini doldurmak (birinin)
take place
olmak
take place
meydana gel

Kaza ne zaman meydana geldi? - When did the accident take place?

take place
yer bulmak
take place
gerçekleşecek

Konferans Tokyo'da gerçekleşecek. - The conference will take place in Tokyo.

Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek. - The next meeting will take place in a few days.

take place
yer alması
take place
olmak, meydana gelmek, vuku bulmak; geçmek: Their marriage took place on a Friday. Onların nikâhı bir cuma günü kıyıldı. The story takes
take smb.'s place
yerine geçmek
İngilizce - İngilizce
fill one's shoes
take place
To happen, to occur
take place
happen, occur
take place
come to pass; "What is happening?"; "The meeting took place off without an incidence"; "Nothing occurred that seemed important"
take someone's place
fill someone's shoes
take one's place

    Türkçe nasıl söylenir

    teyk wʌnz pleys

    Telaffuz

    /ˈtāk ˈwənz ˈplās/ /ˈteɪk ˈwʌnz ˈpleɪs/