Doktor bir süre ağırdan almak zorunda kalacağımı söyledi.
- The doctor said I'm going to have to take it easy for a while.
Tom onu ağırdan almak zorunda.
- Tom has to take it easy.
Tom, işi hafiften almayı göze alamaz.
- Tom can't afford to take it easy.
Sanırım birkaç gün işi hafiften almak isteyeceğini düşünüyorum.
- I think you're going to want to take it easy for a few days.
Sakin ol, Tom. Sinirlenme.
- Calm down, Tom. Take it easy.
Sakin olun. Ben fırsatların sizin lehinize olduğunu size temin ederim.
- Take it easy. I can assure you that chances are in your favor.
Sakin ol! O kadar gergin olma!
- Take it easy! Don't be so nervous.
I'm going home now. Take it easy.
Take it easy. It's just a wiki.
I'm going to stay home Saturday and take it easy.