take care of

listen to the pronunciation of take care of
İngilizce - Türkçe
ilgilenmek

Biri Tom'la ilgilenmek zorunda. - Someone has to take care of Tom.

İlgilenmek için kendi sorunlarım var. - I've got my own problems to take care of.

-e bakmak, -in bakımıyla meşgul olmak: She's taking care of her daughter. Kızına bakıyor
muhafaza etmek
özen göstermek
karşılamak
göz kulak olmak
bakımıyla meşgul olmak
gözetmek
göz-kulak olmak
(Konuşma Dili) bir görevi üzerine almak
dikkat etmek

Ona dikkat etmek ister misin? - Do you want to take care of that?

(Konuşma Dili) sorumluluğunu üstlenmek
bakımını üstlenmek
halletmek (bir meseleyi)
bakmak

Bebeğe bakmak benim işimdir. - It's my job to take care of the baby.

İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı. - His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.

-i karşılamak: This money should take care of
özen göster

Cildinize özen göstermeniz önemlidir. - It's important to take care of your skin.

dövmek
-e dikkat etmek
(bir meseleyi) halletmek
konuşma dili - (kanuna aykırı bir şekilde) (bir işin) çaresine bakmak; (birini) ayarlamak, memnun etmek
-i karşılamak
-e bakmak, -in bakımıyla meşgul olmak
konuşma dili - -i öldürmek, -in işini bitirmek, -i temizlemek
(Fiili Deyim ) göz kulak olmak , -e bakmak
bakılmak
take care
güle güle
take care
gözetmek
take care
dikkat etmek

Ona dikkat etmek ister misin? - Do you want to take care of that?

Sabahları ve akşamları hava soğur, bu yüzden nasıl giyineceğime dikkat etmek istiyorum. - It gets cold in the mornings and evenings, so I want to take care how I dress.

take care
kendine iyi bak

Kendine iyi bak. Hasta olma. - Take care of yourself. Don't get sick.

Kendine iyi bak ve iyi zaman geçir! - Take care of yourself, and have a good time!

take care
ilgilenecek
take care
ilgilenir
to take care of
bakmak
Take care
Ayağını denk al!
Take care
Dikkat et!/Dikkatli ol!
take care
gayret etmek
take care
dikkatli olmak
take care
özen göstermek
take care
ihmal etmemek
take of
(deyim) take advantage of someone birinin zafından yararlanmak take advantage of sth. fırsattan yararlanmak take leave of one's senses delirmek
İngilizce - İngilizce
To kill

In the motion picture The Godfather gangster Virgil Sollozzo took care of Luca Brasi by having him strangled.

To look after, to provide care for

My elderly mother needs to be taken care of.

To deal with, handle

Can somebody take care of the customers while I clean this mess?.

watch over, guard over, look after; organize, make arrangements (e.g.: "I will take care of the invitations for her surprise party")
take care
good-bye (literally, take care of yourself)
take care
To be cautious, careful or prudent
take care
To mind, or be in charge of something
take care
be in charge of or deal with; "She takes care of all the necessary arrangements"
take care
be careful, prudent, or watchful; "Take care when you cross the street!"
take care
take charge of or deal with; "Could you see about lunch?"; "I must attend to this matter"; "She took care of this business"
take care
be careful; watch yourself, take it easy
take care
be careful, prudent, or watchful; "Take care when you cross the street!
take care of

    Türkçe nasıl söylenir

    teyk ker ıv

    Eş anlamlılar

    care for, nurse, attend, bump off, knock off, wax

    Telaffuz

    /ˈtāk ˈker əv/ /ˈteɪk ˈkɛr əv/

    Etimoloji

    [ 'tAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English tacan, from Old Norse taka; akin to Middle Dutch taken to take.

    Videolar

    ... So now, I really have a lot to take care of. ...
    ... take care of the children that are born and the people with the greatest need for reproductive ...