Onlar kolaylıkla parçalamadı.
- They did not break apart easily.
Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istemiyor.
- Tom doesn't want to break up with Mary.
Eğer seni doğru anladıysam benimle ilişkiyi bitirmek istiyorsun!
- If I understood you right you want to break up with me!
Senden ayrılmak istemiyorum.
- I don't want to break up with you.
Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- She plans to break up with her boyfriend.