takdi̇rî teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- takdir
- appreciation
January 21st is squirrel appreciation day.
- 21 Ocak, sincap takdir günüdür.
Here is a present for you in token of our appreciation.
- Takdirimizin bir belirtisi olarak işte senin için bir hediye.
- takdir
- admiration
- takdiri ilahi
- Predestination, providence
- takdiri açıklamak
- cite
- takdiri ilahi
- dispensation, predestination
- takdiri ilâhi
- predestination
- takdiri ilâhi
- Providence
As luck would have it, Providence was on my side.
- Şans eseri, takdiri ilahi benden yanaydı.
- takdir
- appreciate
Tom appreciates everything that Mary has done for him.
- Tom Mary'nin onun için yapmış olduğu her şeyi takdir ediyor.
He appreciates Japanese culture.
- O, Japon kültürünün takdir eder.
- takdir
- {i} estimate
- takdir
- opinion
- takdir
- commendation
Tom received a commendation for bravery for rescuing a woman from a burning house.
- Tom yanan bir evden bir kadını kurtarmak için olan cesareti için bir takdirname aldı.
- kıymet takdiri
- (Ticaret) evaluation
- kıymet takdiri
- (Ticaret) appraisement
- takdir
- esteem
- takdir
- homage
- takdir
- eventuality
- takdir
- extolment
- takdir
- (Ticaret) judgement
I will leave it to your judgement.
- Onu senin takdirine bırakacağım.
- takdiri
- (Politika, Siyaset) arbitrary
- takdir
- tribute
- takdir
- approbation
- takdir
- plaudit
- takdir
- {i} discretion
Parental discretion is advised.
- Ebeveyn takdir yetkisi tavsiye edilir.
I appreciate your discretion.
- Tedbirini takdir ediyorum.
- takdir
- case
In that case, so be it.
- O takdirde, öyle olsun.
You'll have to take his place in case he can't come.
- Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- takdir
- appreciative of
- takdir
- appreciated for
- takdir
- appreciation of
- takdir
- appreciates
He appreciates Japanese culture.
- O, Japon kültürünün takdir eder.
Nobody appreciates me.
- Kimse beni takdir etmiyor.
- takdir
- to be appreciated
- allah'ın takdiri
- Providence
- allah'ın takdiri
- predestination
- cezanın takdiri
- determination of punishment
- emlak takdiri
- (Ticaret) cadastral valuation
- hasar takdiri
- (Ticaret) insurance appraisal
- takdir
- rating
- takdir
- individual judgment, discretion; law judicial discretion
- takdir
- the will of God, fate; God's foreordaining (something); predestination
- takdir
- appreciation, recognition of the worth, merit, or importance of (someone, something)
- takdir
- estimation
- takdir
- recognition
- takdir
- predestination, fate; appreciation, admiration; estimate; understanding; case
- takdir
- appreciation, understanding fully, being fully sensible of
- takdir
- estimating the worth of, evaluating, valuing, setting a value on; appraising (the worth) of; assessing (the worth) of
- takdir
- approval, commendation, applause
- takdir
- regard
- takdir
- foreordain