tahmi̇nî

listen to the pronunciation of tahmi̇nî
Türkçe - İngilizce

tahmi̇nî teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

tahmin
{i} estimation
tahmini
estimated

The drug ice can fetch an estimated $1 million per kilogram on the streets. - Metamfetaminin kilosu sokaklarda tahmini bir milyon dolardan gidebiliyor.

The value of the painting was estimated at several million dollars. - Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.

tahmin
prediction

All of Tom's predictions came true. - Tom'un tahminlerinin hepsi gerçekleşti.

His prediction might come true. - Onun tahmini gerçekleşebilir.

tahmin
forecast

According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast. - Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

According to the weather forecast, it will snow tomorrow. - Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.

tahmin
estimate

Steel production is estimated to reach 100 million tons this year. - Çelik üretiminin bu yıl 100 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

An estimated 20% of the water used by homeowners in cities is used for their grass. - Şehirlerde ev sahipleri tarafından kullanılan suyun tahminen %20'si onların çimleri için kullanılır.

tahmin
{i} guess

Guess what happened to me. - Bana ne olduğunu tahmin etsene!

You will have guessed its meaning by the end of the chapter. - Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.

tahmini
(Ticaret) proforma
tahmini
estimate
tahmini
approximately
tahmini
(Ticaret) forward
tahmini
approximate
tahmini
in conjectures
tahmini
in approximations
tahmini
conjectural
tahmini
approximative
tahmini
general
tahmini
calculated
tahmini
pro forma
tahmini
conjectural; approximate
tahmini değer
(Ticaret) expected value
tahmini değer
(Ticaret) appraised value
tahmini değer
(Kanun,Sigorta,Teknik) estimated value
tahmini dönüş zamanı
(Askeri) estimated time of return
tahmini hesap
estimate
tahmini kalkış zamanı
(Askeri) estimated time of departure
tahmini maliyet
(Ticaret) deemed cost
tahmini maliyetler
(Ticaret) estimated costs
tahmini ömür
(Ticaret) expected life
tahmini arıza oranı
(Havacılık) extrapolated failure rate
tahmini atış esasları
(Askeri) estimated data
tahmini azami zarar
(Sigorta) estimated maximum loss
tahmini bayt
(Bilgisayar) byte estimate
tahmini bilanço
(Ticaret) pro forma balance sheet
tahmini bilanço
(Ticaret) pro forma statement
tahmini bozulma oranı
(Havacılık) assessed failure rate
tahmini dosya
(Bilgisayar) file estimate
tahmini doz
(Çevre) projected dose
tahmini finansal tablo
(Ticaret) projected financial statement
tahmini finansal tablolar
(Ticaret) forward financial statements
tahmini gelir vergisi
(Ticaret) estimated income tax
tahmini geçen toplam zaman
(Havacılık) total estimated elapsed time
tahmini gider
(Ticaret) predicted cost
tahmini hareket zamanı
(Havacılık) estimated off block time
tahmini hareket zamanı
(Askeri) estimated time of departure
tahmini hasar
(Ticaret) estimated damage
tahmini imkânsız şey
imponderable
tahmini itfa
(Ticaret) rebuttable presumption
tahmini keşif
approximate quantities
tahmini keşif
approximate estimate
tahmini maruz kalma dozu
(Çevre) estimated exposure dose
tahmini masraf
estimated expense
tahmini mukavele bedeli
(Sigorta) estimated contract price
tahmini net prim geliri
(Sigorta) estimated net premium income
tahmini num
(Bilgisayar) num heuristic
tahmini okuma
reading by estimation
tahmini olarak
inferentially
tahmini olarak
guessingly
tahmini olarak
conjecturally
tahmini pozitif değer
(Kimya) predictive value positive
tahmini prim geliri
(Sigorta) estimated premium income
tahmini rezervler
(Madencilik) estimated reserves
tahmini satış
estimated sale
tahmini seyrüsefer
(Havacılık) dead reckoning navigation
tahmini sonuç
(Ticaret) approximate result
tahmini sıkıştırma oranı
estimated compression ratio
tahmini tamamlama zamanı
(Askeri) estimated time of completion
tahmini tamamlama zamanı
(Askeri) estimated date of completion
tahmini tamamlama zamanı; komisyonda geçecek tahmini zaman
(Askeri) estimated time for completion; estimated time in commission
tahmini tanı
(Tıp) presumptive identification
tahmini teslimat tarihi
(Askeri) delivery forecast
tahmini uçuş zamanı
(Askeri) estimated time en route
tahmini varış
(Askeri) estimated time of arrival
tahmini vergi
(Ticaret) estimated tax
tahmini yaklaşım
stochastic approach
tahmini yanlış çıkmak
miss the mark
tahmini zarar
(Askeri) estimated damage
tahmini çalışma güvenliği
(Havacılık) assessed reliability
tahmini ömür
life expectancy
tahmini önleme zamanı
(Askeri) estimated time of intercept
tahmini ırr ödemesi
(Ticaret) estimated irr payment
tamamlayıcı hasar tahmini
(Askeri) collateral damage estimation
değer tahmini
appraisal
hava tahmini
weather forecast
tahmin
presupposition
tahmin
guess; conjecture; surmisal
tahmin
shot
tahmin
judgement [Brit.]
tahmin
speculation

I don't engage in idle speculation. - Ben başıboş tahminle meşgul olmam.

tahmin
peradventure
tahmin
{i} projection
deprem tahmini
earthquake prediction
hasar tahmini
(Askeri) damage estimation
hava durumu (hava tahmini)
weather forecast
istihbarat tahmini
(Askeri) intelligence estimate
maliyet tahmini
quotation
muhasebe tahmini
(Ticaret) accounting estimate
nüfus tahmini
population forecasting
stok tahmini
(Denizbilim) stock assessment
tahmin
assumption
tahmin
calculate
tahmin
speculate

As to what happened there, one can only speculate. - Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.

tahmin
(Ticaret) expectations
tahmin
judgement
tahmin
presume

The picture is presumed to have been painted by Picasso. - Resmin Picasso tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.

Sami presumed that Layla was out of the country. - Sami, Leyla'nın ülke dışında olduğunu tahmin ediyordu.

değer tahmini
evaluation
tahmin
supposition
tahmin
{i} forecasting

Tom does a pretty good job of forecasting the weather. - Tom, hava durumunu tahmin etmede oldukça iyi bir iş çıkarıyor.

They were forecasting rain for today. - Onlar bugün için yağmur tahmin ediyorlardı.

tahmin
conjecture

There was a great deal of conjecture as to what would happen. - Ne olacağı konusunda çok fazla tahmin vardı.

tahmin
appraisement
tahmin
anticipation

I can't stand the anticipation. - Ben tahmin etmeye katlanamam.

tahmin
appraisal
tahmin
guesswork
tahmini
stochastic
tahmin
prediction of
tahmin
{i} prognosis
tahmin
projected to
tahmin
predicts
tahmini
an estimated
tahmini
estımated
bütçe tahmini arzı
(Askeri) budget estimate submission
darbe noktası tahmini; endüstriyel hazırlıklılık programı
(Askeri) impact point prediction; industrial preparedness program
deniz kuvvetleri harp yayını; Sayısal Hava Tahmini
(Askeri) naval warfare publication; numerical weather prediction
gelir tahmini
(Ticaret) estimation of revenue
hasar tahmini; geciktirme eşitleyicisi; yönlendirilmiş enerji
(Askeri) damage expectancy; delay equalizer; directed energy
hava durumu tahmini
weather forecasting
hava durumu tahmini ne
What is the weather forecast
konum tahmini
(Havacılık) dead reckoning
masraf tahmini
(Ticaret) cost estimation
mesafe tahmini
(Askeri) range estimation
meydan hava tahmini
(Askeri) aerodrome forecast
milli istihbarat tahmini
(Askeri) national intelligence estimate
muhtemel hasar tahmini
(Sigorta) probable loss estimate
müşterek harekat bölgesi tahmini
(Askeri) joint operations area forecast
oran tahmini
(Bahis) morning line
pazar tahmini
market estimate
piyasa tahmini
market estimate
piyasa tahmini
(Ticaret) market forecast
planlama için müşterek istihbarat tahmini
(Askeri) joint intelligence estimate for planning
risk tahmini
risk estimation
salt okunur bellek; tahmini sipariş miktarı
(Askeri) read-only memory; rough order of magnitude
serpinti tahmini
(Askeri) fallout prediction
seçim tahmini
(Politika, Siyaset) election forecasting
stok fiyat tahmini
stock price forecasting
tahmin
outlook
tahmin
prognostication
tahmin
divination
tahmin
presumption
tahmin
estimation, judging, reckoning; forecasting, prediction
tahmin
guess, estimate, prediction, conjecture, forecast, presumption, supposition
tahmin
prophecy
tahmin
calculation

Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus. - Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.

tahmin
surmise
tahmin
judgment
tahmin
approximation
zayiat tahmini; inşaat mühendisliği; komutanlık unsuru (deniz hava yer görev kuv
(Askeri) casualty estimation; civil engineering; command element (MAGTF); communications-electronics; counterespionage
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Tahmin yoluyla. Tahminle alâkalı
tahmini
Oranlamaya, tahmine göre, kararlama, aşağı yukarı
tahmini
(Osmanlı Dönemi) tahminle ilgili ve tahmine dâir
tahmin
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama: "Ancak yirmi beş yaşlarında tahmin olunabilirdi."- Ö. Seyfettin
TAHMİN
(Osmanlı Dönemi) (Hamn. dan) Aşağı yukarı bir fikir söylemek. İhtimallere dayanan düşünce. Zayıf delil ile hüküm ve kıyas etmek
Tahmin
kestirim
hava tahmini
Çeşitli araç ve aygıtlardan yararlanılarak yapılan incelemeler sonunda bulunulan yerde veya geniş bir bölgede gelecek gün veya günlerdeki havanın nasıl olacağını belirleme
tahmin
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
tahmin
Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme. Önceden kestirilen, düşünülen şey
tahmin
Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme
tahmin
Önceden kestirilen, düşünülen şey
tahmi̇nî