Tom poured some cereal into a bowl.
- Tom kaseye biraz tahıl döktü.
Tom got a box of cereal out of the cupboard and poured himself a bowlful.
- Tom tahıl bulamacı kutusunu dolaptan çıkardı ve kendisine bir kase dolusu koydu.
They export grain to many countries.
- Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
We import grain from Canada every year.
- Her yıl Kanada'dan tahıl ithal ederiz.
I prefer whole-grain cereals.
- Tam taneli tahıl tercih ediyorum.
She prefers whole-grain cereals.
- O tam tahıllı hububatı tercih eder.