Günlerdir uyumadım gibi hissediyorum.
- I feel like I haven't slept for days.
Günlerdir bu partiyi planlıyorum.
- I've been planning this party for days.
O günlerce yiyeceksiz idare etmek zorunda kaldı.
- He had to go without food for days.
O sık sık günlerce yiyeceksiz idare eder.
- He often goes without food for days.