Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.
- Blackboards are not always black.
Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Bir kara tahta, siyah olmak zorunda değildir.
- A blackboard doesn't have to be black.
Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.
- Tom saw his name written on the blackboard.
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
Tahta ne kadar kalın?
- How thick is the board?
Look at the blackboard, everyone.
- Schaut bitte alle auf die Tafel.
Blackboards are not always black.
- Tafeln sind nicht immer schwarz.
The Knights of the Round Table gathered around the table.
- Die Ritter der Tafelrunde versammelten sich am Tafelrund.