Taktiklerimizi değiştirmek zorunda kaldık.
- We were forced to change our tactics.
Bazen taktiksel bir geri çekilme, korkaklık olarak yorumlanır.
- A tactical retreat is sometimes interpreted as cowardice.
O onun taktiklerini anladığıma inanmadı.
- He did not believe that I understood his tactics.
Sami tüm satış taktiklerini biliyor.
- Sami knows all the sales tactics.