taşınabilir

listen to the pronunciation of taşınabilir
Türkçe - İngilizce
portable

My portable computer uses Linux. - Benim taşınabilir bilgisayarım Linux kullanıyor.

Tom doesn't want an iPad. He wants a portable device that supports Flash. - Tom iPad istemiyor. Flash oynatabilen taşınabilir bir cihaz istiyor.

{s} movable
removable
transportable
transport
mobile

Tom lives in a mobile home. - Tom taşınabilir bir evde yaşıyor.

carriable
portables
moveable
taşınabilir bellek
Flash memory
taşınabilir disk
(Bilgisayar) Portable drive, removable drive, flash disk
taşınabilir eşya
portable
taşınabilir genlik modülasyonu ve frekansı modülasyonu telsiz yayın sistemi
(Askeri) transportable amplitude modulation and frequency modulation radio broadcast system
taşınabilir hafıza kartı
memory stick
taşınabilir kan aktarma merkezi
(Askeri) transportable blood transshipment center
taşınabilir malların tümü
goods and chattels
taşınabilir meteoroloji tali sistemi
(Askeri) portable meteorological subsystem
taşınabilir uzaktan kumandalı muhabere sistemi
(Askeri) portable remote telecommunications system
federal genel fazla menkul (taşınabilir) ordu malı; yabancı genel fazla menkul (
(Askeri) federal excess personal property; foreign excess personal property
havadan taşınabilir hastane; asgariler tahsisi
(Askeri) air transportable hospital; assign thresholds
havadan taşınabilir tedavi birliği
(Askeri) air transportable treatment unit
portatif/elle taşınabilir hava savunma sistemi
(Askeri) man-portable air defense system
sıhhiye birliği, kendi kendine yetebilir, taşınabilir
(Askeri) medical unit, self-contained, transportable
ölçülebilir taşınabilir istihbarat muhabere sistemi
(Askeri) scalable transportable intelligence communications system
Türkçe - Türkçe
Taşınması mümkün olan
Taşınır
Para, çek, senet, tahvil vb. değerli kâğıt, menkul
taşınabilir