tırmandı

listen to the pronunciation of tırmandı
Türkçe - İngilizce
climbed up
clımbed
tırman
shin
tırman
{f} climbing

I like climbing mountains. - Ben dağlara tırmanmayı severim.

Tom tried climbing the tall tree. - Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.

tırman
clamber
tırman
{f} scaled

I scaled Mt. Fuji three times. - Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.

tırman
climb

Prices continue to climb. - Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.

We'd like to climb that mountain. - Şu dağa tırmanmak istiyoruz.

tırman
shinny
Türkçe - Türkçe