I can't watch it because I have to go outside and clatter someone in the nuts!”.
Sometimes things just click.
- Bazen işler tıkır tıkırdır.
The soldiers clicked their heels together.
- Askerler topuklarını birlikte tıkırdattı.
The earthquake caused the house to rattle.
- Deprem evin tıkırdamasına neden oldu.