tüylü

listen to the pronunciation of tüylü
Türkçe - İngilizce
hairy

He has a hairy chest. - Onun tüylü bir göğsü var.

I'm scared of big, black, hairy tarantulas! - Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!

feathered
feathery

The newly hatched baby birds were way too feathery. - Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi.

pilous
hirsute
downy
shaggy; fuzzy; furry; hairy
pubescent
plumed
plumose
haired
feathered; covered with feathers; feathery; covered with down; downy
a type of kilim
fuzzy, downy (plant part, fruit)
(kuş) feathered
plumy
woolly
penniferous
pilose
feathery; downy
nappy
furry

He had a tiny, furry body with awkward wings. - Onun küçük, tüylü garip kanatları olan bir vücudu vardı.

(Tekstil) floss silk
(Tekstil) teddy
pileous
sericeous
rough
napped
linty
fluffy
piliferous
pennate
tüy
hair

I'm scared of big, black, hairy tarantulas! - Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!

When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end. - Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.

tüy
feather

The male peacock has colorful tail feathers. - Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.

I felt light as a feather. - Kendimi tüy kadar hafif hissettim.

tüylü (bitki)
woolly
tüylü dev arı
humblebee
tüylü dev arı
bumblebee
tüylü kordon
chenille
tüylü kumaş
fleece
tüylü kumaş
pile fabric
tüylü kısa mahmut
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) ezovion, felty germander
tüylü mantarlar ve raketle oynanan bir oyun
battledore and shuttlecock
tüylü mantarlar ve raketle oynanan bir oyun
battledore
tüylü mantarlarla oynanan oyunun raketi
battledore
tüylü meşe
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kayıngiller,betuliye,palamutlular) swamp oak
tüylü saplı gül
moss rose
tüylü toplarla oynanan tenis
badminton
tüylü yonca
harefoot
tüylü yonca
hare's foot
tüylü yüksük otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sıracagiller,aslanağzıgiller) Grecian foxglove
tüylü çanak
pappus
tüy
(Tıp) cilium
tüy
fluff
tüy
{i} bristle
tüy
feathering
tüy
fuzz
sarı tüylü kedi
yellow hairy pussy
dik tüylü
wirehaired
diken tüylü devekuşları
(Hayvan Bilim, Zooloji) casuariiformes
fırça gibi tüylü
wirehaired
ince tüylü
fuzzy
ince tüylü
cottony
ince tüylü
flossy
ince tüylü
sericeous
kaba tüylü
shaggy
kaba tüylü kumaş
shag
kaba tüylü yapmak
shag
kızıl tüylü
red
parlak tüylü
sleek
tüy
(a) hair (forming part of the coat of a furry, hairy, or long-haired animal)
tüy
plume
tüy
(kumaş) nap
tüy
feather; quill; down; bristle, hair
tüy
down

My down jacket kept me warm. - Kuş tüyü ceketim beni ısıttı.

The terrible scene sent shivers down his spine. - Korkunç sahne onun tüylerini diken diken etti.

tüy
fuzz, down (fine hair on the face or body)
tüy
(incecik) fluff
tüy
fuzz, down (on a plant part or fruit)
tüy
pile
tüy
quill
tüy
villus
tüy
feather; quill; piece of down
tüy
hackles
tüy
scarper
ucu tüylü mantar top
shuttlecock
uzun tüylü
long haired
yumuşacık tüylü av kuşu
eider
çok tüylü
shaggy
Türkçe - Türkçe
Tüyü olan: "İki dakika içinde etrafıma, ayağımın altındaki tüylü halıya baktım."- Ö. Seyfettin
Uzun tüyleri olan kilim
Tüyü olan
tüylü dalak otu
10-40 cm yüksekliğinde, yatık veya dik, gri veya beyaz tüylü, çok yıllık bir dalak otu türü (Teucrium polium)
tüylü meşe
Yaprakları tüylü olan bir meşe türü
Tüy
tüy tüs
tüy
İnsan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince kıl: "İnce güzel kaşlarının ortasında iki tüyü her zamanki gibi tersine dönmüş."- H. E. Adıvar
tüy
Bazı bitki ve meyvelerle bazı dokumalar üzerinde görülen ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar
tüy
İnsan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince kıl
tüylü