There are over 2,500 types of snakes in the world.
- Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
I don't like this type of house.
- Bu tür evi sevmiyorum.
A tiger is a very ferocious kind of animal.
- Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
What sort of things do you do on weekends?
- Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?
What sort of play is it?
- O, ne tür bir oyundur?
Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.
- Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.
Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
- Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
This story belongs clearly to no genre.
- Bu hikaye açıkça hiçbir türe ait değil.
Mozart cultivated many musical genres.
- Mozart birçok müzik türünü ilerletti.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
There are several kinds of cloud formations.
- Çeşitli bulut oluşum türleri vardır.
What form of transportation did you use?
- Ulaşımın hangi türünü kullandın?
I ordered a Turkish grammar yesterday.
- Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.
All sweaters of this type are out of stock now. We'll order them from the main store in Tokyo.
- Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.
Turkey produces a lot of minerals.
- Türkiye birçok mineral üretir.
A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together.
- Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
What sort of things do you do on weekends?
- Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?
I don't accept any kind of comment during my class.
- Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.
She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time.
- Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.