swimmy

listen to the pronunciation of swimmy
İngilizce - Türkçe
(görüş) Bulanık, net olmayan

He couldn't see clearly, because his right eye was swimmy and vague.

dazed
{s} sersemlemiş, serseme çevrilmiş
dazed
baygın
dazed
şaşkın

Biraz şaşkın görünüyordun. - You looked a bit dazed.

Biraz şaşkın hissediyorum. - I feel a little dazed.

dazed
{f} göz kamaştır
dazed
göz kamastır
İngilizce - İngilizce
dazed
1. verging on, causing, or affected by dizziness or giddiness 2. (of vision) UNSTEADY, BLURRED