I'm not thirsty right now.
- Şu anda susuz değilim.
Emily needs to drink something, because she's thirsty.
- Emily'nin bir şeyler içmeye ihtiyacı var, çünkü o susuz.
Do you want your whiskey straight or should I mix it with water?
- Viskinizi susuz mu istersiniz yoksa onu suyla karıştırmalımıyım?
The man died of thirst in a dry country.
- Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü.
Tom prefers to drink dry red wine.
- Tom susuz kırmızı şarap içmeyi tercih eder.