Layla decided to silence the witnesses.
- Leyla tanıkları susturma kararı aldı.
Tom held up his hand to silence Mary.
- Tom Mary'yi susturmak için elini kaldırdı.
The first of human rights is to shut up!!!
- İnsan haklarının birincisi susmaktır.
Tom doesn't know when to shut up.
- Tom ne zaman susacağını bilmiyor.
The judge raised his hand to shush Tom.
- Hakim, Tom'u susturmak için elini kaldırdı.
Tom started to say something, but Mary shushed him.
- Tom bir şey söylemek başladı ama Mary onu susturdu.
Many politicians are believed to accept hush money.
- Birçok siyasetçinin sus parasını kabul ettiğine inanılmaktadır.
I asked the student to quiet down. It was like talking to a wall, nothing happened.
- Öğrencinin susmasını istedim. Bir duvarla konuşmak gibiydi, bir şey olmadı.