Bu bir besin kaynağıydı.
- It was a source of sustenance.
Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
- Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.
Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
- The bad harvest caused massive food shortages.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
- Food and blankets were given to the refugees.
Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
- There was food enough for us all.
Besin yutulmadan önce çiğnemeli.
- Food should be chewed before being swallowed.
Patatesle yenecek bazı iyi besinler nelerdir?
- What are some good foods to eat with potatoes?
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
İtalya'da yemekler harikaydı.
- The food was great in Italy.
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
İtalyan yemeği lezzetliydi.
- The Italian food was delicious.
Tom Mary'ye ne tür yiyeceklerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of food she liked.
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
- Avoid fried foods for a while.
Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
- Soja is a food for animals that's full of proteins.
... to provide himself with enough sustenance, ...
... sustenance. If they want to have a sustainable sustenance, they have to have a sustainable ...