Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Çocukların mutlu bir ev ortamına ihtiyacı var.
- Children need a happy home environment.
Tom çok dilli bir ortamda büyüdü.
- Tom grew up in a multilingual environment.
Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
- It's evident that human behaviour is more dangerous for the environment than radiation.
O, çevreden sorumlu bakandır.
- He is the minister responsible for the environment.