Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
- I've never seen such a wonderful sunset.
Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- The washing machine is a wonderful invention.
Linux Deepin başka bir mükemmel Linux dağıtımıdır.
- Linux Deepin is another wonderful Linux distribution.
Cihazı çalıştırmak mükemmelce basittir.
- The appliance is wonderfully simple to operate.
Düğünümüzde söyleyebilsen şahane oldurdu.
- It would be wonderful if you could sing at our wedding.
They served a wonderful six-course meal.