Bu plaj sörfçüler için bir cennet.
- This beach is a paradise for surfers.
Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Did you have a good time swimming and surfing?
Tom sörf yapmaya düşkündür.
- Tom is keen on surfing.
Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Did you have a good time swimming and surfing?
Sörf yapmaktan hoşlanmam.
- I don't like surfing.
Sörfçü dalganın tepesinde gitmeye çalıştı.
- The surfer tried to ride the crest of the wave.
Mary profesyonel bir sörfçüdür.
- Mary is a professional surfer.