Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
- Some things in life are beyond our ability to control.
Bu iş benim kavramamın ötesindedir.
- This work is beyond my grasp.
Tom onun ötesine gitti.
- Tom went beyond that.
Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir.
- Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.
Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi.
- My team has never advanced beyond the quarter-finals.
Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı.
- Tom got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.
O iyileşme şansı dışındadır.
- He is beyond the chance of recovery.
O, kazandığından çok para harcıyor.
- He lives beyond his means.
Tom kazandığından çok para harcıyor.
- Tom lives beyond his means.
students should work with language at the discourse or suprasentential level.