Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.
- It will take a long time to suppress the revolt.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
Onun, duygularını bastırması çok zordu.
- It was very hard for her to suppress her emotions.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
O, duygularını bastıramaz.
- She can't suppress her emotions.
Duygularını bastıramadı.
- She couldn't suppress her emotions.
The government suppressed the findings of their research about the true state of the economy.
... as a series of numbers." That's a bad example, because you don't suppress the rule about ...