Asla batıl inançlı bir insan olmadım.
- I've never been a superstitious person.
Kabul ediyorum, cesur değilim ama batıl inançlı değilim.
- I'm not brave, I admit; but I'm not superstitious.
Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.
- Such a ridiculous superstition no longer exists.
O sadece batıl inanç.
- That's just superstition.
Batıl inançları olan bir kişi misiniz?
- Are you a superstitious person?
Ben batıl inançları olan biri değilim.
- I'm not superstitious.
Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar.
- I will raise my children so that they will be protected from superstition.
Bu, hurafenin modern bir biçimidir.
- That is a modern form of superstition.
Senin batıl inançlı olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know you were superstitious.
Kabul ediyorum, cesur değilim ama batıl inançlı değilim.
- I'm not brave, I admit; but I'm not superstitious.
Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.
- Such a ridiculous superstition no longer exists.