Süper markete gittim.
- I went to the supermarket.
Marketler ve süpermarketler, 2009'dan beri ilaç satabiliyorlar.
- Convenience stores and supermarkets can sell medicine since 2009.
En yakın süpermarket nerede?
- Where is the nearest supermarket?
Süpermarketten ne alır?
- What does he buy at the supermarket?
Tom bir süper markette çalışmaktadır.
- Tom works at a supermarket.
Eve giderken bana süper markete uğramamı hatırlat.
- Remind me to stop by the supermarket on the way home.