superlative form of bad. most inferior; doing the least good

listen to the pronunciation of superlative form of bad. most inferior; doing the least good
İngilizce - Türkçe

superlative form of bad. most inferior; doing the least good teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

worst
(isim) en kötüsü, en kötü durum
worst
{f} yenmek
worst
yün iplik
worst
en kötü

En kötüsü için hazırlanmalısın. - You should prepare for the worst.

Tom, kendisinin en kötü düşmanı. - Tom is his own worst enemy.

worst
en kötü şey

Bu olabilecek en kötü şey değil. - That's not the worst thing that could happen.

Şimdiye kadar yaptığın en kötü şey nedir? - What's the worst thing you've ever done?

worst
en kötü şekilde

Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır. - Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.

worst
en kötü biçimde
worst
üstün gelmek
worst
{s} en kötü, en fena. i
worst
adamakıllı
worst
{i} en kötü durum

Eğer en kötü durum senaryosu için hazır mısınız? - Are you ready for the worst-case scenario?

En kötü durum senaryosunda elimizden geldiği kadar mutlu görünmek zorunda kalacağız. - In the worst case scenario we'll just have to look as happy as we can.

worst
{f} alt etmek
worst
en fena şekilde
worst
en fena surette
worst
(Tekstil) (yarn) yün iplik , kamgarn iplik
worst
en fenası
worst
fena halde
İngilizce - İngilizce
worst

I think putting oil on a burn is the worst thing you can do.

superlative form of bad. most inferior; doing the least good