Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Son zamanlarda üstlerine saygılı dil kullanmayan bir sürü genç insan var.
- Recently there are a lot of young people who don't use respectful language to their superiors.
Eğer varsa amirlerine saygılı ol.
- Be respectful to your superiors, if you have any.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
O, amirine ne düşündüğünü söyledi.
- She told her superior what she thought.
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
- ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
- Sami felt a little bit superior to his friends.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
- I think country life is superior to city life in some respects.
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.