Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Matematikte ondan daha iyi.
- He is superior to her in math.
O, amirine ne düşündüğünü söyledi.
- She told her superior what she thought.
Bu adam benim en ilk amirimdir.
- This man is my immediate superior.
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
- ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
Onun raporu benimkine göre üstündür.
- His paper is superior to mine.
Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
- These products are superior to theirs.
Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
- Sami felt a little bit superior to his friends.
Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
- These products are superior to theirs.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.
... that are infinitely superior to the ligament ...