Bu adam benim en ilk amirimdir.
- This man is my immediate superior.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
- These products are superior to theirs.
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
- ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
- Sami felt a little bit superior to his friends.
Tom'un bir üstünlük kompleksi var.
- Tom has a superiority complex.
Onun bir üstünlük kompleksi vardır.
- He has a superiority complex.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
- I think country life is superior to city life in some respects.
Matematikte ondan daha iyi.
- He is superior to her in math.
Ben onun kendini beğenmesine alındım.
- I resented his superiority.
Ben üstlerime uymak zorundayım.
- I have to obey my superiors.
Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Eğer varsa amirlerine saygılı ol.
- Be respectful to your superiors, if you have any.
Onun bir büyüklük kompleksi var.
- He has a superiority complex.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.
... that are infinitely superior to the ligament ...
... So David up against Goliath has superior technology. ...