Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel gün batımıdır.
- This is the prettiest sunset I have ever seen.
Şimdiye kadar böylesine güzel bir gün batımı gördün mü?
- Have you ever seen such a beautiful sunset?
Böyle güzel bir günbatımını hiç görmedik.
- Never did we see such a beautiful sunset.
Bu, bugüne kadar gördüğüm en güzel günbatımı.
- This is the most beautiful sunset that I have ever seen.
Gün batımından sonra, alanın üzerinde ince bir sis belirdi.
- After sunset, a thin mist appeared over the field.
Gün batımından sonra hava soğudu.
- It got cold after sunset.
Tom günbatımına bakarken teneke düdüğünü çalarak rıhtımda oturmayı sever.
- Tom likes to sit on the dock playing his tin whistle while looking at the sunset.
Bu, bugüne kadar gördüğüm en güzel günbatımı.
- This is the most beautiful sunset that I have ever seen.
Tom balkonda güneşin batışına bakıyordu.
- Tom was on the balcony, looking at the sunset.
The tax increase legislation included a sunset clause requiring renewal to prevent the tax increase from expiring.
one's sunset years.
We had some mean turf wars with rival Latino and Italian gangs, and I've still got the scars to prove it: one under my left eye from some Romano's chain, and one just to the right of my right shoulder blade from some bitch who tried to give me a Harlem sunset –yup, that can happen in Detroit, too.
... at sunset during ramadan on the issue just when i was going on here so if you ...