sunglasses

listen to the pronunciation of sunglasses
İngilizce - Türkçe
güneş gözlüğü

O güneş gözlüğü takıyor. - She's wearing sunglasses.

Tom genellikle çok parlak olmasa bile güneş gözlüğü takıyor. - Tom usually wears sunglasses even when it's not so bright.

(isim) güneş gözlüğü
güneş gözlük

Güneş gözlükleri gözlerimizi güneşten korur. - Sunglasses protect our eyes from the sun.

Mary büyük güneş gözlüklerinin arkasına saklandı. - Mary hid behind her large sunglasses.

i., çoğ. güneş gözlüğü
gözlükler

İlgili Terimler

i would like a pair of sunglasses
bir çift güneş gözlüğü rica ediyorum
pair of sunglasses
güneş gözlüğü
sunglass
pertavsız
sunglass
büyüteç
İngilizce - İngilizce
Tinted glasses worn to protect the eyes from the sun
spectacles that are darkened or polarized to protect the eyes from the glare of the sun; "he was wearing a pair of mirrored shades
Sunglasses are glasses with dark lenses which you wear to protect your eyes from bright sunlight. She slipped on a pair of sunglasses
{i} eyeglasses with darkened lenses that shade the eyes from the glare of the sun

İlgili Terimler

sunglass
A convex lens of glass for producing heat by converging the sun's rays into a focus
sunglasses

    Heceleme

    sun·glass·es

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌngläsîz

    Eş anlamlılar

    shades, sunnies

    Telaffuz

    /ˈsənˌglasəz/ /ˈsʌnˌɡlæsɪz/

    Etimoloji

    [ 's&n-"glas ] (noun.) 1804. sun + glasses