Hayatta herkesin isteği başarılı olmaktır.
- It is everyone's wish to succeed in life.
Başarılı olmak istiyorsanız zamanınızı iyi kullanın.
- If you want to succeed, use your time well.
Başarmak için çok çalıştı.
- He worked hard in order to succeed.
Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
- Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.
Onun yardımı olmasa, başaramam.
- If it were not for her help, I would not succeed.
Onun başaracağını umuyorum.
- I hope that he will succeed.
O, babasının işini başarmak zorundadır.
- He must succeed to his father's business.
Sınavında başarılı olacaksan, sıkı çalışmalısın.
- If you are to succeed in the exam, you must study hard.
Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
- He will without doubt succeed in the exam.
Yardımınız olmasaydı, ben başarılı olamazdım.
- If it were not for your help, I could not have succeeded.
Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı.
- The campaign succeeded and he won the election.
Onun planının başarısı hakkında ciddi şüphelerim var.
- I have serious doubts about their plan succeeding.
Beni korkutmaya çalışıyorsan başarıyorsun.
- If you're trying to scare me, you're succeeding.
Beni korkutmaya çalışıyorsan başarıyorsun.
- If you're trying to scare me, you're succeeding.
Biz başarıya yaklaştık.
- We came very close to succeeding.
Autumn succeeds summer.
He's having trouble completing the Sudoku, but he'll get there eventually.
... secure at you have to succeed ...
... fails at. Some fraction of the people who try it succeed using Creative Commons, and ...