subsequently in time or place; behind; afterward; as, he follows after

listen to the pronunciation of subsequently in time or place; behind; afterward; as, he follows after
İngilizce - Türkçe

subsequently in time or place; behind; afterward; as, he follows after teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

after
{s} sonraki

Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler. - Tom and Mary got married the week after they graduated from college.

Yarından sonraki gün gel. - Come the day after tomorrow.

after
arkasından

Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu. - A bunch of children ran after the rabbit.

Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Jane ran after the deer as fast as possible.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi. - Tom didn't get home until after midnight.

Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı. - After a brief fight, they won.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor? - What does he do on Saturday afternoons?

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok. - We have no classes on Wednesday afternoons.

after
den sonra
after
hakkında

Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı. - Tom closed his diary after writing about that day's events.

Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz? - Can we talk about this after lunch?

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Onun görevi çocuklara bakmaktı. - Her duty was to look after the children.

Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim. - I'm going to see Mary this afternoon.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
İngilizce - İngilizce
after
subsequently in time or place; behind; afterward; as, he follows after