A passing car hit a puddle and splashed water all over me.
- Geçen bir araç bir su birikintisine çarptı ve üstüme su sıçrattı.
He jumped across the puddle.
- O, su birikintisi üzerinden atladı.
Didn't you ever put on rubber boots as a kid and have fun splashing water in puddles?
- Sen hiç bir çocuk olarak lastik çizmelerini giymedin mi ve su birikintisinde su sıçratarak eğlenmedin mi?
Tom stepped in a puddle of water.
- Tom bir su birikintisi içinde yürüdü.