strongly desiring, keen, fervently interested

listen to the pronunciation of strongly desiring, keen, fervently interested
İngilizce - Türkçe

strongly desiring, keen, fervently interested teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

eager
istekli

O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir. - She is eager to live in Australia.

Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler. - The pupils listened eagerly during his speech.

eager
(sıfat) hevesli, gayretli, istekli, sabırsız, ateşli
eager
isteklenmek
eager
arzulu/hevesli
eager
can atan
eager
hevesli

Ken hevesli bir öğrenci. - Ken is an eager student.

Oraya gitmeye çok hevesli. - He is very eager to go there.

eager
sabırsız

Tom Mary'yi görmek için sabırsızlanıyordu. - Tom was eager to see Mary.

Boston'u ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum. - I'm eager to visit Boston.

eager
eagerly şiddetli arzuyla
eager
arzulu
eager
eagerness şevk istek
eager
büyük şevkle
eager
canlılık
eager
arzu
eager
{s} ateşli
eager
sabırsızlıkla
eager
eager beaver vazifesine fazlasıyla bağlı olan kimse
İngilizce - İngilizce
{s} eager
strongly desiring, keen, fervently interested