İngilizce - Türkçe
strong; solid and substantial; robust, hardy; firm, resolute teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- sturdy
- {s} sağlam
Bu tür kumaş hem ucuz hem de sağlam.
-This kind of cloth is both cheap and sturdy.
Bu sandalyeyi al. O sağlam.
-Take this chair. It's sturdy.
- sturdy
- balaban
- sturdy
- sağlıklı
- sturdy
- kuvvetli
- sturdy
- güçlü
- sturdy
- sebatkâr
- sturdy
- {s} azimli
- sturdy
- koyunlara mahsus sersemlik illeti
- sturdy
- (sıfat) güçlü, sağlam, dayanıklı, yapılı, gürbüz, azimli, sebatlı
- sturdy
- {s} sağlam, dayanıklı
- sturdy
- kararlı/kuvvetli
- sturdy
- sebatlı azimli
- sturdy
- metanetli
- sturdy
- {s} sebatlı
- sturdy
- sturdiness kuvvetlilik
- sturdy
- {s} yapılı
- sturdy
- sağlam bünyeli
- sturdy
- {s} gürbüz
- sturdy
- gürbüzlük
- sturdy
- sebat
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
strong; solid and substantial; robust, hardy; firm, resolute teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {s} sturdy
strong; solid and substantial; robust, hardy; firm, resolute
Heceleme
strong; sol·id and substantial; robust, hardy; firm, res·o·luteTelaffuz
Resimler
Favoriler