string of beads worn around the neck, jewelry that is worn around the neck

İngilizce - Türkçe

string of beads worn around the neck, jewelry that is worn around the neck teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

necklace

{i} kolye

Senin annenin kolyesini çalanın Tom olduğuna dair hangi kanıtın var? - What proof do you have that Tom was the one who stole your mother's necklace?

Jane'in kolyesi onun büyük annesinden bir hediyedir. - This necklace of Jane's is a gift from her grandmother.

necklace

gerdanlık

Pahalı bir gerdanlık takıyor. - She is wearing an expensive necklace.

Karısını sevindirmek umuduyla, Tom ona güzel elmas bir gerdanlık aldı. - Hoping to cheer up his wife, Tom bought her a beautiful pearl necklace.

necklace

(Tıp) Boynu gerdanlık şeklinde şeklinde saran patolojik oluşum

necklace

(Mimarlık) boğmuk

İngilizce - İngilizce

string of beads worn around the neck, jewelry that is worn around the neck teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{i} necklace

Heceleme

string of beads worn a·round the neck, jew·el·ry that I·s worn a·round the neck