Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
- The sound of an awful scream made him shudder.
Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum.
- I feel awful about what I said.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Tom çok yorgun görünüyor.
- Tom does seem awfully tired.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
- A certain someone is being awfully fragile today.