Tom yabancılar arasında huzursuz.
- Tom is ill at ease among strangers.
İnsanlara güven, ama yabancılardan şeker alma.
- Trust people, but don't take candy from strangers.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog will bark at strangers.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.