strange or unusual, often implying unpleasant

listen to the pronunciation of strange or unusual, often implying unpleasant
İngilizce - Türkçe

strange or unusual, often implying unpleasant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

funny
komik

Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı. - My son tried to become a teller of funny stories.

Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum. - This dress may look funny, but I like it.

funny
{s} eğlenceli

Biz televizyonda eğlenceli bir program izledik. - We saw a funny program on TV.

Tom bana eğlenceli bir kısa mesaj gönderdi. - Tom sent me a funny text message.

funny
{s} eğlendirici
funny
{s} zevkli
funny
{s} karanlık
funny
s eğlenceli
funny
{s} garip

Onlar bana garip baktılar. - They looked at me funny.

Arabanın motorundan gelen garip bir koku var. - There's a funny smell coming from the engine of the car.

funny
{s} sakat
funny
{s} komik, güldürücü, eğlendirici
funny
{s} şüpheli
funny
{s} gülünecek
funny
{s} tuhaf

Bu oda tuhaf kokuyor. - This room smells funny.

Ben tuhaf bir gürültü duydum. - I heard a funny noise.

funny
{s} gülünç
funny
paskal
funny
antika
funny
acayip
İngilizce - İngilizce
funny

The milk smelt funny so I poured it away.

strange or unusual, often implying unpleasant