Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Şirin ol ve kapa çeneni!
- Be pretty and shut up!
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?