Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Benim babam sadece on beş yaşında.
- My father is only fifteen years old.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
- What time of year do you usually like to spend time on the beach?
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.