stop time

listen to the pronunciation of stop time
İngilizce - Türkçe
bitiş saati
durdurma zamanı, durma zamanı
durdurma zamanı
this time
bu sefer

Bu sefer onu yapamam. - I can't make it this time.

Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor. - Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.

this time
bu kez

Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum. - I don't know if we can help Tom this time.

Bu kez cezadan kaçamazsın. - This time, you won't escape punishment.

this time
bu defa

Bu defa sonuçları aldı. - This time, he got results.

Bu defa gitmesine izin vereceğim. - I'll let it go this time.

This time
be sefer
Your time
vaktiniz
our time
bizim zamanımız
that time
O zaman

Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın! - If only you had told me the whole story at that time!

O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım. - By that time I'll have already left.

İngilizce - İngilizce

stop time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

me time
Time to oneself; a period spent relaxing on one's own
this time
On or near the same date

this time last year.

this time
on this occasion, on this opportunity
stop time